The Fact About sohbet That No One Is Suggesting
The Fact About sohbet That No One Is Suggesting
Blog Article
Konya Sanayi-i Nefise Mektebi, 1920’li yıllarda bir tadilat geçirmiş, tüm çatı örtüsünün şekli değiştirilirken, doğu ve batı yönündeki üçgen alınlıklar, sivri külahlı bacalar, çatı arası pencereleri kaldırılmış, kulelerin piramidal külahları da kaldırılarak kiremitle ve dışa taşan saçaklı bir çatı ile kaplanmıştı.
Atatürk’ün ilk defa hıçkırıklarla ağladığını bu ölüm akşamı görmüştüm. ‘Ne evlattı O’ diye hayıflanıyordu.” two Ocak 1929 Çarşamba günü toprağa verilen Mustafa Necati Uğural’ın kabri başında,
Yalnız bu medrese derununda bir kabri muhtevi bulunan mescit 1340 senesinden sonra yıkılarak yola kalb edilmiştir.”
Ben çocukluğumda Konya’ya gittiğimde, Kazım Karabekir Caddesi üzerindeki ablamın evinin önünden su gibi akan bisikletletleri ile işe giden Konyalıların zil seslerini sabah uyandığımda yattığım yerden duyardım.
Okulun hemen arkasındaki kubbeli olan yapı ise, Nizamiye Medresesi yıkıldıktan sonra kalan son bölümdür ve Nalıncı Baba Türbesidir.
Bir süre Fransız Okulu olarak hizmet veren konak daha sonraları, 1920-22 yıllarına dek Fransız Hastanesi olarak çalıştırılmış, 1970’li yıllara kadar ev olarak kullanılmış, daha sonra da Anavatan Partisi İl Merkezi Binası olmuştu.
twenty. yüzyılın başında Konya yabancı devlet temsilciliklerinin ilgi duyduğu ve resmen konsolosluk seviyesinde temsil edildikleri bir şehir olmuştu. İlginç olan ise ilk açılan yabancı temsilciliğin de Rus Konsolosluğu olmasıdır. 1896 yılına gelindiğinde şehirde Rusya ve İngiltere olmak üzere iki konsolosluk vardır. 1899’da Fransız Konsolosluğunun açılmasıyla sayı üçe çıkmış, daha sonrasında da bu üçlüye Alman Konsolosluğu da eklenmişti.
kursu açılmış ve gazetelerde çok öncesinden bunun duyurusu yapılmış, Muallimler Birliği, Cumhuriyet
Onun vefatını ve bu beklenmeyen kayıp sonrasında Mustafa kemal Atatürk’ün üzüntüsünü Falih Rıfkı Atay, Çankaya adlı kitabında şu şekilde aktarmaktadır;“O kadar sevinen Necati, Latin harfi ile imza atmayı henüz meşk ediyordu. Maarif Vekili, Millet Mektebi’nin ilk talebesi olacaktı. Heyecan içinde kalktı. Pek sevdiği zeybeğini oynadı. Körbarsak ameliyatı olması için hekimlerin nasihatlerini dinlemeyen zavallı genç,
İki renkli ve çeşitte taşın kullanılışı uzaktan bile türbenin dikkat çekmesini sağlar. Türbenin cenazelik katı toprak seviyesinin biraz üstünde ve kapı hizasına kadar dört köşe yapılmış, sonra sekiz köşeye geçilmiştir. Kapısı doğuya açılmaktadır. Kapı ile uyum içinde olan üç yüzünde geniş mermer çerçeveli büyük bir pencere kullanılmıştır. Türbe, daha yukarı kısımda bulunan sekiz yarık pencereden de ışık alır. Oldukça estetik olan kapısının eşiğinde iki mor mermer basamak vardır.
Fotoğrafın üzerinde, “Konya İstasyonu önünde Kız Muallim Mektebi talebeleri Mustafa Necati bey efendiyi intizar ederken” yazmaktadır. Bir alttaki fotoğraf aynı anın diğer açıdan çekilmiş olan fotoğrafıdır ve Kız Muallim Mektebi talebelerinin karşıladığı, Harf İnkılabı öncesinde yeni harflerin (alfadenin) tanıtılması ve dil bilgisi kurallarının öncelikle öğretmenlere verilecek olan kurs öncesi Konya’ya gelen Maarif Vekili Mustafa Necati (Uğural) bey, yanında Konya Valisi İsmail İzzet Bey (1874-1932) ve diğer görevliler ile birlikteler.
Hala ayakta oldukları, geçmişten gelip geleceğe taşındıkları, korundukları, hemen her yerde resimlerini gördüğümüz içindir ki, bilebiliriz belki de onları. Bazen bugün artık yerinde yeller esiyor olsa da, biraz kitap karıştırıyor, okuyor ve izliyorsak, yine de bilebiliyoruz Halikarnassus’un mozelesinin temsili resmini gördüğümüzde Bodrum olduğunu, ya da Taksim Gezi Parkına check here baktığımızda orada olmasa da bilebiliyoruz artık Taksim leadingçu Kışlasını, gözümüzde canlandırabiliyoruz.
Çift katlı camekânlı bir bölmeden salona geçilir. Yapının ana giriş cephesinde merdivenle çıkılan ikinci bölüm tüm cephe boyunca çıkma yapmıştır. Bu çıkmaların üzerinde çatı katında iki adet bakır kaplı soğan kubbe yer alır.
Bunların ilki, Cumhuriyet’in kuruluşunun Onuncu yılının kutlamalarının anısına, Hüküfulfilled Bulvarı’nın Cumhuriyet Meydanı’na bağlandığı noktada refüjün başına, kutlamadan three yıl sonra 29 Ekim 1933’te yerleştirilen ve üzerinde
Report this page